Kök Aile Travmaları Yetişkinlik İlişkilerimizi Nasıl Şekillendirir?

Kök Aile Travmaları Yetişkinlik İlişkilerimizi Nasıl Şekillendirir?

Çoğumuz hayatımızda bir noktada şunu fark ederiz: “Neden hep aynı tür ilişkileri yaşıyorum? Neden aynı döngülere giriyorum?” Bu soruların cevabı çoğu zaman yetişkinlikte değil, çok daha önce çocukluğumuzda şekillenen kök aile deneyimlerimizde saklıdır.

Psikolojide “kök aile travmaları” dediğimiz şey,  doğduğumuz ailede yaşadığımız görünür veya görünmez yaraları ifade eder. Bu yaralar yalnızca büyük travmatik olaylardan ibaret değildir; bazen küçük ama sürekli tekrar eden duygusal ihmal ya da kabul görmeme de aynı etkiyi yaratır.


Kök Aile Travması Nedir?

“Kök aile” kavramı, doğduğumuz ve temel ilişkisel deneyimlerimizi edindiğimiz ilk aile sistemini tanımlar. Bu sistem, kim olduğumuz, kendimizi nasıl algıladığımız ve dünyayla nasıl ilişki kurduğumuz konusunda belirleyici rol oynar.

Travma ise sadece şiddetli olaylar değil; aynı zamanda görünmez izler de bırakabilir.

  • Çocuğun duygularının görülmemesi
  • İhtiyaçlarının sürekli ertelenmesi
  • Sevgi ve kabulün koşullu olması
  • Sürekli eleştirilmek ya da kıyaslanmak
  • Güvensiz bir ortamda büyümek

Bütün bunlar çocuğun zihninde “Ben olduğum gibi yeterli değilim”, ‘’Değerli değilim’’ ya da sevilmek için farklı biri olmalıyım’’ gibi inançların yerleşmesine neden olabilir.


Çocuklukta Öğrenilen Kalıplar
Çocukken ebeveynlerle kurduğumuz ilişki, beynimize “ilişki böyle yaşanır” mesajını kaydeder. Yetişkinlikte partner seçimlerimizden iletişim biçimimize kadar pek çok şey bu kalıplardan etkilenir.

Örneğin:

  • Duyguların bastırıldığı bir evde büyüdüysen, yetişkinlikte kendi duygularını ifade etmekte zorlanabilirsin.
  • Sürekli eleştirildiğin bir evde büyüdüysen, ilişkilerinde reddedilmekten aşırı korkabilirsin.
  • Sevgiye koşullu olarak ulaşabildiğin bir evde büyüdüysen, partnerini memnun etmeye çalışarak kendi sınırlarını kaybedebilirsin.


Yetişkinlik İlişkilerine Yansımaları

  1. Bağlanma Stilleri
    Çocukluk deneyimlerin, güvenli, güvensiz ya da kaçıngan  bağlanma stillerini şekillendirir. Bu da romantik ilişkilerindeki yakınlık, güven ve ayrılık kaygını belirler.
  1. Sevgi Algısı
    “Sevilmek için fedakâr olmalıyım” inancın, seni toksik ilişkilerde tutabilir.
  1. İletişim Şekli
    Çocukluğunda duygularını ifade edemediysen yetişkinliğinde yaşadığın tartışmalarda ya susma ya da aşırı öfke patlamaları gösterebilirsin.
  1. Tekrarlayan Döngüler
    Farkında olmadan, çocukluk döneminde tanıdık gelen ilişki dinamiklerini tekrar eden partnerleri seçebilirsin.


Bu Döngüyü Kırmak Mümkün mü?
Evet, mümkün ? Öncelikle “Ben bu davranışı nereden öğrendim?” sorusunu kendine sorabilirsin. Bu farkındalık kazanmana yardımcı olacak. 

Kök aile travmaları, yetişkinlik dönemimizdeki ilişkilerimizin görünmez mimarları olabilir. Ancak bu geçmişi fark ettiğimizde, ilişkilerimizde yeni seçimler yapma gücü de kazanırız. Çocuklukta bize öğretilen kalıplar hayat boyu kaderimiz olmak zorunda değildir.

İlginizi Çekebilir